Harika eserler yazmadığımın farkındayım ama okura kendisini daha iyi hissettirecek şeyleri yazmaya çalıştım hep. Şimdi bahsedeceğim kitap da bu türden bir şey.
Fumitake Koga tarafından kaleme alınan bu eser, sıkılmadan okuyacağınız bir felsefe sohbetidir.
Yaşlı bir filozofla genç bir adam arasında hayata dair temel sorunların ve çözüm yollarının tartışıldığı eğlenceli bir sohbet bekliyor sizi. Mekân tasviri olmasa da kendinizi eğlenceli diyaloglarla dolu bir ortamda izleyici gibi hissediyorsunuz.
Yaşadığımız sıkıntılarda sürekli şartları ya da başkalarını suçlama eğilimindeyiz. Pratikte kolay görünse de bu tutum bizi hiçbir çözüme ulaştırmaz. Adler psikolojisinin merkezde yer aldığı bu eserde ise sorunun kaynaklarından ziyade çözüm için atılacak adımlara odaklanmak öneriliyor. Yerleşmiş bazı fikirlerimizi temelden sarsacak gibi görünmekle birlikte çok etkin reçeteler sunuyor yazar.
Asırlardır insanların peşinden koştuğu bir hazine olan mutluluk için biraz çabalamak gerektiği konusunda bana hak verirsiniz sanırım. Şimdiye kadar yaptıklarımız aradığımız huzuru vermediyse artık farklı açılımlara kapı aralamakta fayda var. Siz de böyle düşünüyorsanız işte size hikâye tadında ama etkin şifa sunan bir yol.
“Her şeyin bir nedeni vardır,” yaklaşımı doğru olsa da yaralarımıza merhem olmuyor. İnsan iradesini hiçe sayan bu yaklaşım bol bol gerekçe sunarken karamsarlığa iter bizi. Çözüm için bizim yapacaklarımıza odaklanmak ise –biraz zor görünse de- işe yarıyor.
Değişim zor olabilir ama imkânsız değil. Yetenekten çok cesaret ve kararlılık gerektirir bu her şeyden önce. İşte bu kitap değişimin imkânsız olmadığını ikna edici bir dille anlatmış.
İşte size bahsettiğim kitaptan tadımlık kabilinden birkaç alıntı:
Sanki dünyaya kara camlı bir gözlükle bakıyorsun, haliyle sana her şey karanlık geliyor. Durum buysa dünyanın karanlığından sızlanmak yerine gözlüğünü çıkarman yeter.
Kişilik kelimesinde bir tür değişmezlik nüansı var. Ama bunun yerine “dünya görüşü” kavramını kullandığımızda, ortada değişmesi mümkün bir şey var demektir.
Değişim kaygı yaratır, değişmemekse hüsran.
Dünyanın merkezi olduğuna inanan kişiler her zaman kısa sürede yoldaşlarını kaybeder.
Nevrotik yaşam tarzları olan kişiler konuşmalarında “herkes”, “her zaman” ve “her şey” gibi sözler kullanır.
Kendi hayatına anlam verebilecek tek kişi sensin.
Kimseyle rekabet etmemize gerek yok ve varış noktasına da ihtiyaç yok.
Kitapları öyle güzel anlatıyor, öyle güzel alıntılar yapıyorsunuz ki hemen alıp okumak istiyor insan. Emeğinize, kaleminize sağlık hocam.