***
“İnsan nasıl gün ışığına, kalsiyuma ya da sevgiye gereksinim duyuyorsa aynı şekilde, anlayacağı ve o doğrultuda yaşayacağı bir değerler düzenine, yaşam felsefesine, dine ya da onun yerini tutan bir başka şeye gereksinim duyar.” (Abraham Maslow, 1908-1970)
***
“İnsan, bir inancı olmadan yaşayamaz. Önemli olan bu inancın akılcı mı, akıl dışı mı olduğuna karar vermektir.” (Erich Fromm, 1900-1980)
***
“Ölüm korkusu nedeniyle bana gelen hastaların çoğunu inananlar değil, inançlarını yitirmiş olanlar oluşturuyor.” (Jung, 1875-1961)
***
“Tanrı olmasaydı, icat edilmesi gerekirdi.” (Voltaire, 1694-1778)
***
“Zihnimde kusursuz ve mükemmel bir Tanrı fikri var. Bu kusursuz varlık düşüncesi benim sınırlı ve kusurlu zihnimden çıkmayacağına göre onu oraya yerleştiren mükemmel bir varlık olmalı. Sadece bu bakış açısı bile bir başına bizi Tanrının varlığını kabullenmeye götürür.” (Dekart, 1596-1650)
***
“Hayal etmek, cisimlerin biçimlerini zihinde canlandırmaktır. Oysa Tanrı’nın tabiatı üzerinde biraz düşünmüş olan herkes cisim olmadığını kabul eder. Bu yüzden de onu göremez hatta hayal bile edemeyiz.” (Spinoza, 1632-1677)
***
“Görünmeyenleri anlamak için görünenlere bakmak gerekir.” (Aristo, M.Ö. 384-322)
***
“Bilimle ciddi şekilde uğraşan herkes tabiat kanunlarında bir ruhun, insanlardan daha üstün bir ruhun olduğuna ikna olur.” (Albert Einstein, 1879-1955)
***
“Dinsiz ilim topal, ilimsiz din kördür.” (Pisagor, MÖ 570-MÖ 495)
***
“Evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görüyoruz. Ancak bilim bu kanunları açıklamakta yetersiz kalıyor.” (Albert Einstein, 1879-1955)
***
“İnsanlar din hakkında yazarlar, savaşırlar, ölürler de, din için yaşamasını bilmezler.” (Walter Colton, 1797-1851)
***
“Benim din anlayışım, sınırsız bir ruhun kendini ufak tefek şeylerde belli etmesi ve bizim çelimsiz zihinlerimizle bu detayları fark edebiliyor oluşumuzdur. Bu duruma alelade hayranım.” (Albert Einstein, 1879-1955)
***
“Allah insana kendi ruhundan üflediğinden beri sadece bir ana din vardır. Bu din Hz. İbrahim’e, Hz. Musa’ya, Hz. İsa’ya, Hz. Muhammed’e ve kendi halkına kendi dili ve kültürü içinde aynı mesajı getiren bütün öteki peygamberlere vahyedilmiş olan Allah’ın iradesine teslim oluştur.” (Roger Garaudy, 1913-2012)
***